Sayfalar

8 Haziran 2012 Cuma

49 DAYS


      Bu diziyi herkes biliyor. Ben biraz geç kaldım. Belki de ağlamaktan korktum. Ama en sonunda dayanamadım ve şuan “keşke daha önce izleseydim” diyorum. Eğer bilmeyen varsa ona kocam bir CIIIIIIKKKKK CIIIIIIIIKKKKK CIIIIIIIIIKKKKK. Hemen öğren eyyy bilmeyeennnnn!. Hatta neden vakit kaybedesin ki? Hemen izle. Evet, insanlık vazifemi de yaptım. Şu an rahatımJ.
        
      Hemen diziye dönelim. Efendim dizimizde ilk başta hiçbir şey bilinmiyor. Ama sonradan Akkoyun-karakoyun çıkıyor ortaya. Kadroya bir göz atalım ama önce şunu belirtim: İzlemeyenler için tehlikeli bölgeye giriyor budan sonrası. Çünkü her hangi bir spoiler ile karşılaşabilirsiniz.



Shin Ji Hyun:

         Bir kazayla hayatı yıkılan, öğrendği gerçeklerle hayatı bir daha yıkılan birinin hayata nasıl tutunduğunu gösteriyor bize.
Bu kız hayatında gerçekten çok şanssız olmuş. hayatını yalanlar bütünü içinde gerçirmiş. Herkeze elinden geldiğince yardım etmiş iyi davranmış ama çevresindekiler onu hak etmeyecek kadar kötüymüş meğer. Kadersiz yavrum :’(...


Han Kang:

          Bu zavallım da hiçbirşeyi anlamadan dinlemeden karar veren ve hayatını bu kararların pişmanlığıyla geçirmiş.  Yazık!
Ama kızımızın karşılaştığı “ adamgibiadam”lardan birisi olur kendisi. Ve bu  “adamgibiadam”lar maalesef sınırlı sayıda.   




Shin In Jung:

NANKÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖRRR!
Bu kadının bize neyi gösterdiğine de değinmek istiyorum. Bu kadın bize ekmek veren elin nasıl ısırıldığını gösterdi.
Hatasını fark etti etmesine ama iş işten çoktan geçmişti ne yazıkki. Ama hakettiği cezayı aldığını düşünüyorum. Vicdan azabı bu gibilere verilecek enbüyük cezadır kanımca…


Kang Min Ho:

Bu şahs-ı berbat’ a da “NANKÖÖÖÖÖÖÖÖÖÖRR!” diye bağırmak istiyorum. Ama artık bu adama nasıl bağırırsak bağıralım yine de yetmeyeceğini düşünüyorum ve susuyorum.
Bu adam geçmişte yaşadıklarının cezasını çevresindekilere çektiriyor. Ve bu da onu hayatı boyunca süre gelen mutsuzluklara sürüklüyor. Tamam kötü bir hayat yaşamış olabilirsin ama bunu neden başkalrına çektiriyorsun ki?


Song Yi Soo:

Veee son olarak da hepimizin gönlünü çalmış olan bir “ruh bekçisi”
5 yıl boyunca sadece 2 gün sevgilisinin yanında olmak ve ona veda edebilmek için çalışmış olması beni çok etkilemişti. (yoksa yakışıklı olması, karizmatik olması yada vb.özellikleri değil beni etkileyenJ)



Song Yi Kyung:

Bu güzel yüzlü ama kötü kaderli kızımız ise geçmişte kendisi için çook önemli olan birini kaybettiği için hala yas tutmaktayken. Canına tak eden bu üzüntüsünü alıp kendini caddeye bırakıvermiştir. Ama bu girişim başarısızlıkla sonuçlanıp kötü kaderli Ji Hyun’un başında patlamıştır.
“Bir yas bu kadar uzun süre tutulur mu?” diye sordum kendi kendime ama eğer ölen kişi senin herşeyin olmuşsa ondan başka hiç kimsen yoksa tutulur arkadaş! 

Artık konuyu özetlersek biricik “elbebekgülbebek”imiz  tanımadığı biri yüzünden kaderinde yokken ölümle burun buruna gelir.  Ve ona 49 günlük bir şans verilir. Bu 49 gün boyunca hayatını boşa geçirmediğinin ve kendisini yürekten sevecek kişilerin olduğunu kanıtlamak için 3 tane saf gözyaşı damlası toplamalıdır. İlk başta bu çok kolay gibi gözükse de Ji Hyun çevresini tanıdıkça bunun o kadar da kolay birşey olmadığını anlıyor. Nasıl kolay olsun ki en yakın arkadaşı ve onun kaderi olduğuna inandığı nişanlısı ona ihanet ediyor.
 Ji Hyun gözyaşı toplamak için  Song Yi Kyung'un bedenini kullanıyor. Üniversite arkadaşlarını bulduğunda anlıyor çevresindeki insanların beş para etmez olduğunu .
 Öyle veya böyle 49 gün boyunca uğraşıp 3 damla gözyaşını buluyor bulmasına da...o 49 günden sonra 6 güncük daha yaşayabiliyor... ama arkasında kendisini seven birçok kişi bırakarak veda ediyor hayata.


Benim etkilendiğim  yerlere gelirsek:

 Bu yakarış:

J.H: Unni, teşekkürler. Ölmediğin için teşekkür ederim. Yine de neden canına kıymak istiyorsun bilmiyorum. Seni çok kıskanıyorum. Unni sen kendine ait bir bedeninin olmasının ne kadar önemli olduğunu bilmiyorsun değil mi? İstediğin şeye dokunuyor sıcaklığını hissediyorsun. Kendine ait bir sesin ve sesini duyurabileceğin kişiler var birine baktığında rahatça gülümseyebilirsin. Unni lütfen biraz güçlü ol. Unni biraz güçlü ol ki ben de yaşama tutunabileyim. Hayır, en azından yaşama geri dönebileyim.

 Bu anne



Bu dilekler



             Bu dizinin sonunda insafa gelenler de var, aşka gelenler de. Ama elde kalanlar ıslak peçeteler, akan burunlar, kızaran gözler, damlamakta inat eden gözyaşları ve "HAYIIIIIIIIRRR!" nidaları :)


      NOT: İmzamın olmadığı resimleri dizifilm.com'dan aldım. diğerlerin de dizinin videosundan kendim ayıkladım.







2 yorum:

  1. Yeniden izlemiş gibi oldum. :( Büyük bir of çekmek istiyorum. Niye senarist niyee. Niye mutsuz son. O kadar sinir olmuştum ki. Daha önce izlediğim diziler mutlu sonla bitince ben son bölümü " Ehe he birazdan mutlu olacaklar yaa. Başrol ölmez kii." mantığıyla izlerken yıkılmıştım :( Ellerine sağlık bu aradaa. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet yaa! ahh o senaristler ahh! dizinin sonu diye bildiğin işkence ettiler bize :(
      Yorumun ve beğenin için teşekkürler^^

      Sil