Bayramı yaşayamayacağım bu sene. Sadece oturup ders çalışırken hömiligırtlak et-sarma yiyebileceğim.
Tekrar etmem gereken 15 konu, çözmem gereken 131 test, üzerinde çalışmam gereken 10 dergi ve nefes almak için bulmam gereken sadece 5 dk'lık vakitlerim var.
Yorucu bir bayram daha işte ama bu sefer el öpmekten yada ziyarete gitmekten değil de ders çalışmaktan yorulacağım bir bayram.
ama hepiniz benim yerime bayramı doyasıya yaşayın emi ;
İYİ BAYRAMLAR TEKRAR ^^
bu seneki cicilerim. fırsat olmadı tanıtamadım. kalem kutumu yıllar önce almıştım yaramaz şey bu resime girivermiş :) kitaplar da anlaşılacağı üzere sevgili dersanemden :)
Ne bu kaprisler yahu! Bana ne senin hırsından! Zaten hırslanamıyorum zaten yapamıyorum diye kendi kendimi bitiriyorum. Bir de seni mi çekeceğim "kardeeeşşş"!
Dershaneden ve okuldan tanıdığım ve düne kadar her tavrını çektiğim sevgili(!) C.;
Zaten beli senin hırsın. Peki beni neden geriyorsun! Anladık bazı konuları çok iyi anlamışsın yapabiliyorsun tamam da ben sana benimle böyle konuşma hakkını verdim mi? Hiç hatırlamıyorum ki zaten buna hakkın yok!
Dün dershanede sıra arkadaşım olan C.'ye(ki aynı zamanda aynı dershanede 2. aynı okulda 4. yılımız yani her daim beraberiz) bir geometri sorusu sordum (ki o soruyu yapabildiğini biliyorum çünkü hemen yanında"hah işte yaptım." dediğini duyduktan sonra sordum.) aldığım cevap ise şu: -Herkes yapacak diye bir şey yok kardeş!
O an sözün bittiği yerdeydim ama mizacım gereği sustum " haa peki öyle mi C. tamam.".
Ama önümüzde oturan kızların da aynı soruyu sorması üzerine lafı yapıştırdım:
-Ya boş verin kızlar herkes yapacak diye bir şey yok ki C. öyle diyor.
Ben böyle diyince de kız "Ayy ben öyle mi dediiim? :)" gibi bir şeyler söyledi ama ben dikkate almadım.
Bu sabah da sanki lafı yiyen ben değilmişim de kendisiymiş gibi bana tavır aldı yine sesimi çıkarmadım. Daha sonra da derste hoca girmiş bunlar sohbete başlamışlardı ben de bu sırada önümdeki kızlarla bir şey konuşuyorum. Bize bir fırça attı kii... Herkes bize bakıyor ve biz hepimiz şok içindeyiz.
Ve ben bir günde ne kadar yanlış bir insana ne kadar fazla değer verdiğimi anladım. Kaldı ki önümde oturan M. beni daha 1 ay tanımış olmasına rağmen(ve de kendisi de C. yüzünden rezil olmasına rağmen) "Pofuduk sakin ol.Tamam boş ver." diyebiliyorken 4 yıllık arkadaşım(!) beni kendince karalama faaliyetlerine başlıyor kendince küçük düşürmeye çalışıyor.
amaaan işte öyle napayım her cins de beni buluyor!
hadi bakalım biraz neşelenelim de gidip bayram planı yapayım kendime hadi kaçar ben :)
İzmir'deyiiiim :)
Tatil iznim 10 gün ve bugün 6. günü. Dershane 21'inde başlıyor. 20'sinde tekrar Ankara... Sadece sıcak rahatlatıcı olacak. Gerisini çok özleyeceğim.
Yaaaa bu tatilin ardından YGS-LYS stresi çekilir miiii :(
ALLAH HEPİMİZE YARDIM ETSİN.
Bu sıralar buralarda değilim ama blogdaşlarım hepizi uzaaktan uzaktaaaaan takipteyim. Bahsettiğim yazılar aklımda bu stresten sıyrılmak için yavaaaş yavaaaş yazarım. Hadi dua edin bana canlar öpüldünüz.
Şarkıyı ilk duyduğumdan beri aklıma takılan soru: Hangi filmi izlemiş? Hangi Türkan yahuu?
Merakla dinledim bir kaç kere şarkıyı ama hiç bir ipucu yok .
Sonunda dün gece televizyonda rastladım Türkan'a. Zengin bir ailenin muzip kızıdır Türkan. Ama bu muzip kız kendisine yaklaşmak isteyen hiç kimseyi yanına yaklaştırmaz yani "öptürmez dudaktan".
Bir gün kendi çiftliklerinde gezerken onu bir çoban kızı sanan meşhur bestekarı kırmamak için geçekten çoban kızıymış gibi davranır. Yaşlı besteci mükemmel bir ses keşfettiğini sanar ve Türkan'ın haberi olmadan onu bir konserin içine sürükler. Gerçek açığa çıkmıştır. Yaşlı adam rezil olmuştur. Yurt dışına çıkmaya karar vermiştir. Ertesi gün o uçağın düştüğü ve ünlü bestecinin de içinde olduğu tüm yolcuların öldüğü haberi alınır. Ancak bu bestekar uçağa yetişememiş dolayısıyla da ölmemiştir.
Yaşlı bestecinin yakışıklı oğlu Metin de Türkan'dan intikam almaya karar verir. Türkan'ın kalbini fetheden Metin evliliklerinin 2. günü intikamını açıklar ve Türkan'ı mutsuzluğa iten bir evlilikle baş başa bırakır. Geceleri Metin'i evine kadar izleyen kadınlar, söylediği sözler... Metin'i çok seven Türkan da her şeye boyun eğer. Ama bilmediği bir şey vardır. Metin de Türkan'a aşık olmuştur. Türkan'ın bu kadar eziyet çekmesine dayanamayan yaşlı bestekar ortaya çıkar ve bu güzel çifti barıştırır.
Anlayacağınız tam bir Yeşilçam filmi :) Ben Türkan Şoray ve Tanju Gürsu'yu çok yakıştırmışımdır hep. Yine güzel bir film çıkartmışlar ortaya :)
Sınavlar bitti dahası okul bu sene de bitti. Aslında
okulun bitmesine üzülüyorum. Çünkü seneye çook ama çoook korktuğum bir sınav
tüneline gireceğim. İnsan biraz tırsıyor tabi :)(bilen bilir 11. sınıfı
bitirdim dee :))
Her neyse yazmam gereken bir mim ve bir gezi
yazısından ufakça bahsetmiştim galiba değil mi? Bunun yanı sıra bahsetmem
gereken bir doğum günü yazısı da var(kendi doğum günüm 25 nisan:)).Bir de
canım arkadaşımBellalice'in yayınlamamı istediği bir hikayesi vardı (evet hala
aklımda unutmadım onu :)))
blogu çok güzel ifade etmişler bence
Ama bu yazıyı tamamen bloguma ayırmak istiyorum. Tam tamına 1 yıl+3 gün oldu ilk yazımı yayınlayalı. Bu süre içinde
bloguma yeterince vakit ayıramamış olsam da diğer blogger arkadaşlarla sohbetten asla kaçmadım, kaçamadım. Bu sohbetler bir süre sonra bağımlılık yapıyor çünkü
bırakamıyorsun :)
Demek istediğim blogger alemi o kadar güzel ve sıcak
ki daha yüzünü görmediğin insanla satırlarca sohbet edebiliyorsun ve en
önemlisi o insanları seviyorsun. Şehirler önem kaybediyor, yüzler nem kaybediyor, fikirler önem kaybediyor. Bir anda seni sarıp sarmalayan bu dünya kocaman bir
dostluk dünyası aslında :)
Bu dünyaya katılmamın 1. yılı. Bu yazıyı daha önce
yazmaya yeltendim ama 1. sınav --> sınavlar sınavlar sınavlar...... --> son sınav
dönemini yeni bitirdim. :)
Yorum olayı ayrıca güzel bir durum. Yeni yorum görünce sevinçten havalara uçuyorum resmen. Bu durumu yalnızca ben mi yaşıyorum bilmiyorum ama yazdıklarımı birilerinin gördüğünü anlamak, sabredip okuduğunu bilmek çok güzel bir duygu :)
Şimdi kısacık da istatistiklerime değinip gideceğim :)
** 9922 kez tıklanmışım
** Tıklamalarımın en çoğu Kore Delisi unnimin
sayesinde olmuş