Sayfalar

26 Şubat 2017 Pazar

İç dökmece.

     Hayatınızı sürekli birşeylerden şikayet ederek geçiremezsiniz. Hiçbir şey yapmadan öylece oturup birşeylerin olmasını da bekleyemezsiniz. Yürütmeden ilerleyemezsiniz. Sürekli bir kızakta oturup birilerinin sizi çekerek ilerletmesini bekleyemezsiniz, ayrıca da çeken kişi yorulusa onu suçlayamazsınız. 
     Kendi ayaklarınız var ve çocuklar bile ayaklarını bir an önce kullanmak için ilk adımlarında acelecilerdir, yürümeden önce koşmak isterler. 
     Arabalar bile gaza basmadan ilerlemez. İlerlediği süre sadece yokuş aşağı olur. O zaman da frene basmadığınızda kontrollü gidemezsiniz, savrulur ve sonunda kaza yaparsınız. Aynı şekilde hiçbir sey yapmadan oturup birşeyler olsun diye beklemek çok saçma. Olabilecek olan sadece sizi aşağı çekecek şeylerdir, tıpkı yokuş aşağı kontrolsüz inen araç gibi. Sizi yaralar, hırpalar. 
     Sürekli birşeyleri dert edinmek, kafada sürekli senaryolar yazmak erken yaşlandırır. Psikolojik olarak bitirir kişiyi. 
Neden hayatınızı endişe ve telaş içinde ama hiçbirşey yapmadan geçiresiniz ki. En azından birşeyler yapın da olmadı ama ben elimden geleni yaptım diyebilin. Sonra dertlerinize yapmadım olmadı demek de eklenir. 
      Çaresizlik diye birşey yoktur. Her zaman bir yolu vardır. Silkinin ve kendinize gelin. Hiçbirşey yapmadan ne yapabileceğinizi bile bilemezsiniz ki! Unutmayın yokuş aşağı giden bir araba bile durabilir. Hatta bir sır vereyim mi durup gerisin geri yukarı bile çıkabilir, tıpkı birşeyler yapmaya başlayınca yeniden fırsatlar yakalayabilmek gibi 😉

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder