Sayfalar

27 Şubat 2017 Pazartesi

Ben Bunu Hak Etmedim!

İlk defa geç kaldım diye derse alınmadığımda 6.sınıftaydım. Nasıl kızmıştım. Öğlen arası evden çıkarken istediği birşeyi unutmuştum. Makastı galiba. Geri döndüğüm için gec kalmıştım. O yokuşu koşa koşa çıktığım için üzülmüştüm en çok. Sonra öğretmen biraz bağırıp çağırınca geç kağıdı al gel dedi. Ben sinirden gözleri dolu dolu müdür yardımcısına gidip geç kağıdı aldım.
Bundan 8 yıl önceydi.
O zamandan sonra hiç derse alınmayacak şekilde geç kalmadım. Hiç geç kalmadım demiyorum yalnız. Geç kalırım yani yalan yok :D Ama yani çok geç kalmışsam eğer saygı duyarım içeride ders anlatan öğretmene ve girmem derse. Beklerim 1 saat. Ama en fazla 2 veya 3 dk geç kalırsam girerim elbet. Dk farkıyla neden dersi kaçırayım?
Bugün de 10.40 dersim için koştur koştur geldim okula. 10.39da sınıfa girdim. Hoca geldi 10.48de. Bir de ilk ders söylendi de söylendi geç kalmayın yok yazılırsınız diye. Neyse 1 ders aradan sonra yine geç kalma konusunda takıntılı bir hocanın dersi var. Hemen gittim kuruldum erkenden sınıfa. Arada da gittim bi kahve alayım dedim. Demez olsaydım. 14.40da ikinci saat başlıyor. Ben girmişim sınıfa 14.41. ALMADI! Neye yanayım? Yoklamaya mı? Herkesin içinde rezil etmesine mi? Eşyalarımı alamayıp hemen eve gidemeyişime mi? Yoksaa benden sadece 1 adım öncekinin derse girebilmesine mi?
Kantinde oturuyorum. Elimde telefonum ve kahvemle.
İyi haftalar diye resim atmıştım değil mi bugün instagrama. Vazgeçtim. Koştur koştur geldigim derse yok yazıldığım için hiç de iyi bir başlangıç olmadı.
BEN BUNU HAK ETMEDİM!

26 Şubat 2017 Pazar

İç dökmece.

     Hayatınızı sürekli birşeylerden şikayet ederek geçiremezsiniz. Hiçbir şey yapmadan öylece oturup birşeylerin olmasını da bekleyemezsiniz. Yürütmeden ilerleyemezsiniz. Sürekli bir kızakta oturup birilerinin sizi çekerek ilerletmesini bekleyemezsiniz, ayrıca da çeken kişi yorulusa onu suçlayamazsınız. 
     Kendi ayaklarınız var ve çocuklar bile ayaklarını bir an önce kullanmak için ilk adımlarında acelecilerdir, yürümeden önce koşmak isterler. 
     Arabalar bile gaza basmadan ilerlemez. İlerlediği süre sadece yokuş aşağı olur. O zaman da frene basmadığınızda kontrollü gidemezsiniz, savrulur ve sonunda kaza yaparsınız. Aynı şekilde hiçbir sey yapmadan oturup birşeyler olsun diye beklemek çok saçma. Olabilecek olan sadece sizi aşağı çekecek şeylerdir, tıpkı yokuş aşağı kontrolsüz inen araç gibi. Sizi yaralar, hırpalar. 
     Sürekli birşeyleri dert edinmek, kafada sürekli senaryolar yazmak erken yaşlandırır. Psikolojik olarak bitirir kişiyi. 
Neden hayatınızı endişe ve telaş içinde ama hiçbirşey yapmadan geçiresiniz ki. En azından birşeyler yapın da olmadı ama ben elimden geleni yaptım diyebilin. Sonra dertlerinize yapmadım olmadı demek de eklenir. 
      Çaresizlik diye birşey yoktur. Her zaman bir yolu vardır. Silkinin ve kendinize gelin. Hiçbirşey yapmadan ne yapabileceğinizi bile bilemezsiniz ki! Unutmayın yokuş aşağı giden bir araba bile durabilir. Hatta bir sır vereyim mi durup gerisin geri yukarı bile çıkabilir, tıpkı birşeyler yapmaya başlayınca yeniden fırsatlar yakalayabilmek gibi 😉

10 Şubat 2017 Cuma

Hayat?!.

Daha bugün,birkaç saat önce anneanneme dayımın anjiyo olduğunu nasıl söylesek diye telaşlanıyorduk. Damadı H. abi kolunundaki uyuşukluk nedeniyle dayımı zorla götürmüş hastahaneye. Damarları incelmiş dayımın ve her an kalp krizi geçirebilirmiş. Yarın sabah ameliyat olacak. Dedik anneanneme de. Birşeyi yok. Gideceği de yokmuş da zaten hastahaneye H. zorla götürmüş dedik. Önemli değil dedik. Meyve yedik, oturduk, dizi izledik. Anneannem üzüldü oğluna. İlk göz ağrısı çünkü. Ondan önce birkaç evladını kaybetmiş çocuk yaşlarında. Kıyamaz çocuklarının hiç birine.
Anneannem yattı. Sabah hastahaneye gidilecek çünkü. Küçük dayım geldi. Nasıl gidileceğine karar verildi falan...
Az önce bir telefon geldi...
H. abi kalp krizi geçirmiş...
Çok daha önce düşüldü hastahane yollarına...
Yarın H. abinin zorla muayeneye götürdüğü dayımın ameliyatı için gidilecekti oysa...
Haber geldi...
Vefat etmiş...
Geride gencecik bir eş ve minicik bir evlat bırakarak...

Hayat?!.