Sayfalar

27 Eylül 2012 Perşembe

Tatil ne zaman bitti?

Okullar açılalı bir haftayı geçti. Ben de haliyle dershane okul arasında sıkışmış durumdayım. Belki daha dersler tam olarak başlamadı ama ben yazın pek dinlenemediğim için kendimi yorgun hissediyorum.

Aslında bu yaz gerçekten çok yorucuydu. Hele ki Ramazan ayında daha da kötüydü bu durum. Allahtan kursa yürüyerek gitmedim amcam sağ olsun orucu uykuya tutturmak niyetindeydi ama benim yüzümden uyuyamadı bir türlü:) Ama ben bu yazı dolu dolu geçirdiğim için mutluyum açıkçası. Hem önceki kursumda 1 senede ilerleyemediğim kemanı 3 ayda en azından 1 şarkı çalabilecek düzeye getirdim(hatta nota bilgisinden başlamamıza rağmen), hem de İngilizcemi geliştirmek için çok iyi bir adım attım. Evde oturup tembellik yapmaktan daha faydalı şeyler yaptığıma inanıyorum.:)

Zaman ne çabuk geçiyor ya! Ben daha 9. sınıfın ilk gününü hatta abartıyorum okulumu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum. İtiraf ediyorum okulumu pek beğenmemiştim o gün. Ama şimdi (bulunduğu konuma rağmen) okulumu gerçekten çok seviyorum. Sonuçta 3. seneme girdim bu okulda insan ister istemez alışıyor:)

Bu yazı ne zaman bu yöne koşar adım gitmeye başladı yahu!O_o... Aslında demek istediğim bu değildi. Hemen topluyorum konuyu...

Bu sene için iyi bir çalışma programım var. Çünkü üniversite sınavının esintileri hissedilmeye başladı ve arkasından gelecek fırtınaya hazırlanmak lazım.Tabi bu planlarımı iyi uygulayabilirsem:)

alıntıdır:http://fc05.deviantart.net
Kendi içimdeki planlardan başka çevremdekilerin de tavsiyeleri var ama...
Bu tavsiyeler de şöyle:

- Aile büyükleri ve daha bilumum herkesin tek tavsiyesi "bu seneyi iyi tut çok sıkı çalış!"
-Şuan 12.sınıfa gitmekte olan servis arkadaşlarımın tek tavsiyesi"bu sene gez eğlen sakın ders çalışma. zaten seneye çok çalışacaksın bu sene dinlen!"O_o...

Tabi ben bu tavsiyelerin ikisine de tamı tamına uymak istemiyorum. Diyorum ki "Bu sene önemli bir sene nasıl bu sene ders çalışmamda gezerim? Ama zaten seneye çok ama çok sıkı bir çalışma programım olacak bu sene de aynı programı uygularsam seneye o gücü nereden bulurum?"O_o
Sonuçta kafamda yaptığım tartışma sonuç buldu sevgili okuyucu: ( orada olup olmadığınızdan emin değilim. Büyük olasılıkla bu yazıdan çooook ama çoook önce sıkılıp kapatıvermişsinizdir. Ama hala burada olup saçmalama dayanan varsa ne diyim elleri öpülesi insansın vesselam;)) Bu sene ne fazlasıyla ders ders ders olmalıyım(o nedir öyle yaa! neyse sen anladın onu:D) ne de amaaaan boş ver dersi demeliyim. Orta karar bir yol olmalı bence. Arada bir kaç gün fazladan tatil vermeliyim kendime mesela. Ama tabi bu her gün yatmak anlamında değil çok yoğun bir haftanın sonrasında ya da öncesinde olabilir.

Evet tamam çok saçmaladım gidiyoruuuum ve buraya kadar okumaya çalışanlara daha fazla eziyet etmiyorum. Bu sene 12. sınıf olan veya 8. sınıf olan  ve sbs veya ygs/lys esintilerini hissetmeye başlayan herkese:Allah yardımcınız/yardımcımız olsun.... ^-^


15 Eylül 2012 Cumartesi

MİM: en eski anı...

Sevgili unnim Kore Delisi beni şu yazısında mimlemiş. ben de asırlar süren hatırlama uğraşlarım sonucu birkaç parça şey hatırlayınca yazıverim de aradan çıksın dedim:)Gerçi hatırladıklarım pek anı değil ama... 

Ben çoook ama çoook küçükken yani 3-4 yaşlarındayken kedilerin peşinden koşarmışım. "Kardeşiiiiiim! Gel Kardeşiiiiiiim!". Annemler her kedi gördüklerinde hatırlatırlar sağolsunlar:D

Bir de ben küçükken "r"leri söyleyemezmişim(şimdi söyleyebiliyorum). Bana Radyo dedirtemezlermiş.Rivayete göre ben bir defa söyleyince(pardon söyleyemeyince :P) hep bir ağızdan gülüşmüşler ve ben de çoook ama çoook gururlu olduğumdan gülmesinler diye bir daha radyo dememişim hiç.:)

Yine aynı yaşlarda anneannemlerin evinin önünde dolaşan karıncaları ezermişim. Annem her defasında" yapma kızım günah." dese de ben bilmiş bilmiş "Böcek o böcek" dermişim.:) Annemin anlattığına göre bu ezme işlemi her defasında "Cin Cin" olmuş gözlerle yapılırmış:)

Buraya kadarki bölümü çok küçük parçalar halinde hatırlıyorum. Bundan sonrakileri de dün gibi hatırlıyorum.
 Ben 5-6 yaşlarındayken Muğla'ya taşındık. Yol boyunca "Gideceğimiz yerde deniz var" şeklindeki konuşmalardan fazlasıyla memnun olan ben  yeni evimizin önüne gelince de "Hani burada deniz? Yok işte deniz falan kandırdınız beni!" şeklinde çıkıştım millete:) Ne bekliyormuşsam artık. Herhalde evin bahçesinde deniz var sanmışım:D Ahhh Çocuk işte:P

Yeni eve yerleşildikten ve düzeni kurunca benim anasınıfına yazılma yaşımın geldiğine karar verildi. Okula gitmek için baya bir heveslenmiştim o zamanlar (Şimdiki aklım olsa başlar mıydım hiiiiç?:P... ). Okulun anasınıfı bölümüne gittik. Annemler beni oraya bıraktılar ve müdür yardımcısıyla konuşmaya gittiler. Geldiklerinde acı haber: yer yokmuş o yüzden de beni okula alamayacaklarmış....
Ben anında ağlamaya başladım ve işte sitem dolu o sözlerim"Onlar(anasınıfının içindeki çocuklardan bahsediyorum burda) hayal mi? Uzaydan mı geldi onalar? Onları alıyorlar da beni neden almıyorlar ?"  :D
Sonunda o okula hatta o sınıfa yazıldım. Her şey o müdür yardımcısının gıcıklığından kaynaklanıyormuş. Öyle olmaz böyle olur Müdürcüğüüüüüm!:)

Bu sefer 1. sınıftayım. Rüya adında bir arkadaşım var. Ama ben kızın adını bir türlü söyleyemiyorum, dilim dönmüyor bir türlü. Adını her söylediğimde"URAAA" diye garip bir şey çıkıyor.:D Tabi bendeki gurur hala var o sıralarda. Annemlerin her uğraşına rağmen söylemiyorum o ismi.Sonunda gülecekler söyler miyim hiç?:D

Son anım da bu olsun bari. Ben hatırlayınca biraz hüzünleniyorum gerçi. Ama siz gülebilirsiniz tabi onun için yazıyorum ya:)
 Burada da 2-3. sınıfa gidiyorum artık. Bir tane muhabbet kuşumuz öldü ve babam da kafesi bir arkadaşına verdi birkaç ay sonra da o kafes içinde tüysüz çirkin bir yavruyla beraber döndü bize. (O yavru kuş benim birtanem FISTIK olur bu arada :)). birkaç ay sonra konuşmaya tüylenmeye başladı. tabi evin en küçük üyesi ve hepimizin elinde uykuya dalan şımarık bir şey olduğu için de ayrı bir yeri vardı bizde (hala da öyledir bizim için).O gün annemle babam işteydi abim ve bir arkadaşı vardı evde tabi bir de ben. Fıstıkla misket oynarken üstüne oturuverdim yavrucağın yanlışlıkla. Evet oturdum resmen. Ama nasıl ağlıyorum. Yaşıyor ama yürümüyor kımıldamıyor. O sırada abim geldi arkadaşı geldi. Gördüler tabi kuşun halini ben de anlattım. sonra abim babamı aramış. Babam geldi. Abim de arkadaşıyla beraber kuşu veterinere götürdüler. Birkaç gün sonra da şımarık kuşumuz çıktı hastaneden:P. Ayağında bir kürdan üzerinde sargı:D... O halde bile maskotluk yapıyordu. Bize şirin görünmek için koşuşturuyordu evin içinde.Canım benim yaaa:)...özledim yine:(

İşteee böyle. Benim çocukluğum kısaca bu şekilde. Diğer bloggerlerın yayınladıkları kadar güzel değil pek.Ama idare edin işte:)

Kim yapmadı bu mimi? Parmak kaldırım bakiiiim:):):)



Yeni Cicilerim:)

Yılın bazı dönemleri önemlidir benim için. Mesela tam da bu sıralar. Hayır yanlış anlamayın okullar açıldığı için değil. Bu dönem okul alışverişi dönemi olduğu için önemli.(gerçi ben her daim kırtasiyedeyim ama;)) Okula başladığımdan beri kırtasiye alışverişi benim en sevdiğim aktivite oldu. Okullar açılmadan önce kendim için yaptığım en eğlenceli şey budur.
Birkaç yıldır(ki bu yaklaşık 8 sene oluyor:D) kalemdi defterdi tüm alışverişlerimi BİM'den yapıyorum. O kırtasiye broşürünü görünce gözüm gönlüm açılıyor:). Her seferinde de bir sepet dolduruyoruz genelde. Ama bu sene öyle olmadı. Bu sene tek ihtiyacım defterdi. O yüzden de genellikle defter aldım. Tabi bunun yanında senelerdir vazgeçilmezlerim arasında olan simli kalemlerden, şeffaf zarflardan, tükenmez kalemlerden de aldım ama sadece bu kadar :D


Geçen sene fark ettiğim A101'in renkli kağıtlı defterlerini bu sene asla kaçıramazdım BİM'den sonraki durağımda orası oldu. Oradan da yine bissürü bissürü defter aldım.:)


Sonraki günde annemle gezerken girdiğimiz Diasa'da gördüğüm defterlere karşı koyamadım bir türlü. (Sonuçta BİM'den veA101'den sadece kalın defterler almıştım:P) oradakilerden de bir demet yapıp getirdim eve:)


Bu sene aldığım defterlerin bana önümüzdeki yıl da yeteceğini söylüyor içimdeki bir ses:)

İşte bunlar bu seneki cicilerim:):):):)

   24'lü kalem setini geçen sene almıştım. Renk katsın diye onu da araya sıkıştırıverdim işte :) biri eksik fark ettiniz mi?:)